Araba | Konular | Kitaplar

Ali Kibar "Babayiğit" Sözlerinin Muhatabı Değiliz


Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kibar, yerli otomobil konusunda "Bir babayiğit arıyorum" diyen Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin muhatabı olmadıklarını ve belirli bir gruba söylendiğini hatırlatarak "Teşvikler konusunda beklentimiz var" dedi
A Haber'de Sabah Gazetesi Ekonomi Yazarı Şelale Kadak tarafından hazırlanıp sunulan İş'te Hayat'ın dün akşamki konuğu Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kibar'dı. Aynı zamanda Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı olan Ali Kibar yerli otomobil için kendi grupları adına yaptıkları çalışmaların detaylarını anlattı...
Yerli otomobil konusunda söylem çok ama sanki icraat yok. Sizin fikriniz nedir?
Yerli otomobil nedir ne değildir konusu önemli. Yerlileşme oranı yaklaşık yüzde 80'lerde olan bir otomobil Türkiye'de üretilirse biz buna yerli deriz. 2023 yılı hedefleri için otomotiv sektöründen büyük beklenti var. Karşılanabilmesi için sektörün kapasiteyi artırması ve yerlileşme oranını yükseltmesi lazım. Tabii ki istenirse sil baştan yeni bir marka yaratılır ama sadece Türkiye'ye özgü bir proje değil, dünyaya satılabilecek bir markanın altyapısını oluşturacak bir platform ile ilerlenmesinde fayda var.
2013'te yerli otomobil konusunda bir çıkışınız olabilir mi?
Biz ülkemiz için her şeyden önce rekabetçi olabilmek adına birtakım çalışmalar yapıyoruz. Önce ev ödevimizi yapıyoruz, her şeyi planlıyoruz, tamamlıyoruz, ondan sonra kamuoyu ile paylaşıyoruz. Çünkü bugüne kadar attığımız hiçbir temel yarım kalmadı ve her şeyi zamanında bitirdik. Kamuoyunda mahcubiyet duyacak bir ortamda olmak istemiyoruz. Otomotivde teşvikler konusunda bir beklentimiz var.
Büyüme rakamı bu yıl geriledi ancak bakıyorum sizin yatırımlar tam gaz devam ediyor...
Yatırımcı bir gün büyüdü, bir gün küçüldü diye, yatırımı durdurayım, yarın yapayım, demez. Yatırımlarımız sürüyor.

SIKINTILAR DEVAM EDİYOR
2013 yılı için beklentiniz nedir?
Bu yıla paralel bir yıl olur, çünkü özellikle bizim ihracat yaptığımız coğrafyasında çok önemli sıkıntılar hâlâ devam ediyor. Önümüzdeki yıl da devam edeceği görünüyor.
TÜSİAD'a başkanlığı hiç düşünmediniz. Neden?
Ben de yönetim kurulu üyeliği yaptığım zamanlar tüm arkadaşlarımla birlikte özveriyle çalıştım dernekte. Ancak başkan daha çok çalışıyor. Gerçekten çok meşakkatli. Benim başka sivil toplum örgütlerinde de başkanlıklarım var ve işlerim çok yoğun.

Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kibar, yerli otomobil konusunda "Bir babayiğit arıyorum" diyen Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin muhatabı olmadıklarını ve belirli bir gruba söylendiğini hatırlatarak "Teşvikler konusunda beklentimiz var" dedi

EN SERT REKABETİ OLAN SEKTÖR
Başbakan Erdoğan yerli marka otomobil üretecek bir babayiğit arıyor. Kibar Grubu olarak sizin de çalışmalarınız ne durumda?
Sayın Erdoğan o söylemini belirli bir gruba söyledi öncelikle. Biz kendi ölçeklerimize göre çalışma yapıyoruz. Otomotiv sektörü dünyada en sert rekabeti olan sektör. Ben orada da Rekabet Kurulu'nun böyle bir şartlarda sektöre neden bu kadar yüklendiğini de tam anlamadım.

BU YILIN CİROSU 3 MİLYAR DOLAR
Alüminyum sektöründe neler oluyor?
Alüminyum sektöründeki işimizi çok önemsiyoruz. Panel üretiminde örneğin, devreye yeni aldığımız bir yatırım var. Enerjide büyüyoruz. Hammadde doğal kaynak ile ilgili bazı çalışmalarımız oldu. Durmuyoruz yani çalışıyoruz.
Yılı ne kadarlık bir ciro ile kapatacaksınız?
Aşağı yukarı 3 milyar dolar civarı olacak. Önümüzdeki yıl biraz daha artar. Yeni yatırımlar devreye girdikçe artmaya devam edecek.

'HEP BANA' DERSENİZ ORTAKLIK YÜRÜMEZ
Bazen ana şirketler, ortaklıktan vazgeçmek isteyebiliyor. Sizde böyle bir durum yaşansa ne olur? Her ortaklık yapısında birtakım değişik dengeler var. Büyük firma yani ana üretici her zaman güçlü. Yerli ortak ile ana firmanın birlikte yürümesinin daha iyi olduğunu biliyoruz. Yerel ortak, yerel ortamdaki sıkıntıların önünü açabilecek perspektife sahip. Yani siz "hep bana, hep bana" derseniz ortaklık uzun süreli olmaz.

SANAYİCİ ÖN PLANA ÇIKMALI
Türkiye ekonomisinin gidişatını, elini taşın altına koymuş bir sanayici olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Genel olarak olumlu düşünüyorum ama önümüzde çakıl taşları da var. Belirli sektörlere çok fazla yoğunlaşılıyor. Biraz da sanayi üretime katkı yapan sektörlere ağırlık verilmesinde fayda görüyorum. İnşaat projeleri tamam ancak, katma değer yaratacak sanayi ağırlıklı bir gelişim hamlesi ön plana çıkmalı diye düşünüyorum. Sanayici hiçbir zaman ön planda olmadı ancak olması gerektiğini düşünüyorum.


Konular