Araba | Konular | Kitaplar

Bu değişim Doblo'ya çok yakışmış

Genelde piyasaya yeni çıkmış bir araçla yolda dolaşıyorsanız, meraklı bakışların yanı sıra meraklı sorulara hazırlıklı olmak gerektiği malumdur. Geçenlerde benzinciye girdiğimde de benzer sorularla karşılaşacağımı biliyordum, ama "dumur" olacağımı bilmiyordum...

Pompacı arkadaş, mazotu doldurmak amacıyla hazırlıklarını yaptıktan sonra dönüp "Abi, bu yeni Doblo değil mi? Peki Nihat'ın dediği kadar var mı?" deyince şöyle bir dondum. "Hangi Nihat?" bunalımını kısa sürede aştıktan ve Doblo'nun tanıtımını yapan "Nihat Sırdar ve Sivrisinek" ekürisini hatırladıktan sonra ikinci ve büyük şok geldi tabii: İyi de Nihat ne dedi ki?

Tabii sevgili arkadaşımızın programını doğru dürüst dinlemediğimden bu benim ayıbımdı. Kızarık bir "Eh öyle" demekle yetindim ama bir yandan da şükrettim tabii. Puffff, ya Geniş Aile'nin Cevahir'inin reklamda ön plana çıkarttığı özelliklerden sözlü olsaydım?

Sınıf standartlarını aştı

Fiat'ın tamamen yenilediği Doblo'su, anlayacağınız reklamları nedeniyle hayli medyatik bir araç. Elbette görenler de inceden inceye süzmüyor değil hani. Zira araç sınıfının en yenisi durumunda. Üstelik de eski neslinin (hala satılıyor elbette) Türkiye'de hatırı sayılır bir nüfusu var. Yani tanınıyor işte...

"Baştan aşağı" denilecek türden bir gelişime ve değişime uğrayan Doblo, önden "balık gözü" gibi duran iri farları ve geniş havalandırma-radyatör ızgarasıyla hemen farkediliyor. Elbette bu tasarıma farklı yorumlar yapan olabilir, ancak kesinlikle iri cüsseli göründüğü tartışılmaz. Modern çizgilere ve yuvarlatılmış hatlara sahip aracın profili yani yandan görünüşü ise hayli dinamik. Bu dinamizm, arkaya doğru incelen camlar ve yatık ön cam fazlasıyla sağlamakta. Tabii ki şişkin çamurlukları da unutmamak gerekiyor.

Arkası ise her ne kadar bir önceki Doblo'yu andırsa da, bana kalırsa en güzel ayrıntıya sahip. Yani bagaj kapağınının üçte ikisini kaplayan camdan bahsediyorum. Oldukça iyi düşünülmüş bu ayrıntı, Doblo'yu bu sınıftaki araçlar arasında bir adım öne taşıyor bence ve gerçekten de ona minivan görüntüsü aşılıyor.

Otomobil konforu aşılanmış

Aracın elbette dışında gezinip duracağımıza, gelin içine girelim artık!

Bir kere Doblo'nun daha kapısını açar açmaz, hayli büyük bir araca biniyor hissine kapılıyorsunuz, bu biiiirrrr... Eskisinden daha yüksek ve uzun olan yeni Doblo'da bunun bir histen öteye geçtiğini söylemekte yarar var tabii. Rakamlara dökecek olursak eskisinden 37 mm daha uzun, 110 mm daha geniş, 14 mm daha yüksek.

Aracın kadife benzeri kumaş kaplı koltuklarına oturur oturmaz, sanki bir otomobile binmiş hissi uyanıyor, ikiiiii... Zira Doblo'nun şu sıralar en çok satan "Premio" donanımlı olanı, konfor açısından otomobillerden eksik değil ziyadesiyle fazla unsurlara sahip. Öncelikle koltuklar hayli rahat ve doğru oturma pozisyonunu bulmak çok büyük bir sorun değil. Bel desteği ayarı bile mevcut kendilerinde. Sadece ortadaki kol dayama yerinin, biraz küçük kaldığını ve bu yüzden pek kullanışlı olmadığını söylemeliyim.

Kalın sütunlara rağmen ön camların görüş açısı da pek sorun yaratan cinsten değil. Sadece aynaları, doğru görebileceğim şekilde ayarlamak zor oldu. Bu yüzden, ben aynaları iyi görebileceğim şekilde oturdum.

Bununla birlikte aracın çift renkli ön konsolu, insanın içini açıyor. Gösterge tablosu, orta konsolu (klima ve müzik sistemi kumandaları dahil) Punto Evo'dan alınma Doblo'da, bu anlamda da eksik bulmak zor. Tabii hoparlörlerin ses kalitesini daha iyi bekliyordum, o ayrı bir mesele. Ama araçta dijital otomatik klima, CD/MP3 çalar, harici USB bağlantısı, yol bilgisayarı gibi kalemler yerli yerinde. Buna ek olarak Premio'da ABS+EB, ESP, sürücü/yolcu ve yan hava yastıkları da mevcut.

Büyük eksik giderilmiş

İç mekanı beş kişi açısından hayli geniş olan yeni Doblo, kendi sınıfındaki pek çok modelde olan bir eksiği gidermiş. Bu sınıfta hatırladığım kadarıyla sadece Kangoo'da bulunan elektrikli açılabilen arka camlar, Doblo'da da yerini bulmuş. Bu, gerçekten de arka koltuklardakiler açısından neredeyse devrim niteliğinde.

Katlanabilir arka koltuklara, arkada oturanlar için ayrılmış özel havalandırma ızgarasına, arka kapıların içleri dahil pek çok saklama gözüne sahip yeni Doblo'da, arka koltukların kolay katlanabilme özelliği de hayli başarılı. Arka camları fabrikasyon olarak karartılmış Doblo'da, gayet sessiz bir iç mekan bulmak mümkün. Zira aracın yumuşatılmış süspansiyon sistemi, buna olanak da tanıyor. Eskiden yaprak yayların kullanıldığı süspansiyon, bağımsız süspansiyona dönüşünce sürüş konforu da değişivermiş hemen. Tabii bunda, ses izolasyonu ve işçiliğin de payı vardır kuşkusuz.

Bir ihtiyaç: Start&Stop

Kullandığımız test aracı, Doblo serisinin en güçlü versiyonu. Zaten radyatör ızgarasında "kıpkırmızı" şekilde "Power" yazılı. Anlayana yani...

135 HP gücünde olan ve 320 nm torka (motor çekiş gücü) sahip bu motor, 6 ileri manuel şanzımanla gayet dostça bir birliktelik sergiliyor. İyi seçilmiş vites oranları sayesinde atak ama aynı zamanda tutumlu olabilen Doblo'nun motoru, 6. viteste gayet sessizleşiyor. Karma (şehir içi/dışı) sürüş koşullarında kullandığımız araç, 850 km'nin üzerinde yol yaptı.

Tabii bunun da iki nedeni var. İlki, araçta uygun ve ekonomik vites geçiş zamanlarını gösteren bir gösterge oluşu. İkincisi de Start&Stop (Başlat&Durdur) adı verilen sistem. Ek bedelle diğer motor seçeneklerinde de alınabilen sistem, dur-kalk trafikte viteis boşa alıp ayağınızı debriyajdan çektiğinizde kendiliğinden motoru durduruyor. Çalıştırmak içinse debriyaja tekrar basmak yeterli. İstenirse elbette sistemi tamamen devre dışı bırakmak da olası. Ancak kesinlikle bu iki unsur sayesinde aracın ekonomik tüketime sahip olduğunu söyleyebilirim.

Elbette hızlanma değerlerini filan vermiyorum, saçma bir durum. Ancak 170 km/s dolayında maksimum hıza ulaşabiliyor ve sınıfına göre gayet istikrarlı bir yol tutuş kabiliyeti sergilediğini söylemeden de geçemem. Üstekil yan rüzgarlardan da beklentimin daha altında etkilendiğine şahit oldum. Bununla birlikte aracın fren sistemi de, yine sınıf ortalamalarına göre hayli başarılı.

Veeee, sıkı durun. Bu aracın fiyatı, ortalama 40 bin TL civarında.

TEKNİK KARNE

Motor Hacmi : 1956 cc

Maksimum Güç : 135 HP 3500 d/d

Maksimum Tork : 320 Nm 1500 d/d

Maksimum Hız : 179 km/s (fabrika verisi)

0-100 km/s : 11.3 sn (fabrika verisi)

Şanzıman : 6 ileri manuel

Çekiş : Önden

Yakıt Tüketimi : Ort. 5.7 lt (fabrika verisi)

Yakıt Deposu : 60 lt

Bagaj Hacmi : 790 lt

Boş Ağırlık : 1460 kg

NELERİ VAR?

DOBLO PREMIO 2.0 MULTIJET

ABS+EBD, ESP, sürücü+yolcu ve yan hava yastıkları, otomatik klima, elektrik kumandalı camlar, elektrikli+ısıtmalı yan aynalar, deri direksiyon simidi, direksiyondan kumandalı radyo/CD/MP3 çalar, sis farları, far ve silecek sensörü, yol bilgisayarı, hız sınırlayıcı/sabitleyici, harici UBS bağlantı yeri, ön kol dayanağı, Start&Stop sistemi, arka park sensörü, katlanabilir ve çıkabilir arka koltuklar, karartılmış arka camlar, yan kapı basamakları, alaşım jantlar, tavan rayları.

SON SÖZLER

* Hala Nihat'ın bu araç için neler söylediğini öğrenemedim. Bana ikide bir uyarıda bulunacak bir sivrisineğim de yok. Zaten daha yeni mevsimi geldi!

* Otomobilin iç mekan rengine hayran oldum. Ama ailece binildiğinde kirletilme ve temizlenememe riski yüksek. Bu da beni hasta ederdi herhalde.

* Müzik sisteminin sesi konusunda hala ısrarlıyım. Daha iyi olabilirdi. Bununla birlikte kullanım ve konforundan hayli memnun kaldığımı söyleyebilirim. Bir de bu kadar yüksek oluşu, beni biraz tedirgin etmedi değil. Rayları kapalı garajlarda sürteceğim diye ödüm patladı.

* Arka sileceğin süpürgesini düşürmek suretiyle kaybettim, hükümsüzdür. Nasıl oldu bilemedim, özür valla!

* İçi biraz yüksek ve geniş olduğundan ısınması biraz zaman alabiliyor. Bu arada keşke bir sunroofu olsaydı. Fazla şey mi istedim acaba?

LEVENT KÖPRÜLÜ

Konular